kaplamak

kaplamak
kaplamak
vt
1) (kumaş ile) überziehen (-le mit), beziehen (-le mit), verkleiden (-le mit); (ağaç ile) täfeln (-le mit)
2) (bakır ile) beschichten (-le mit)
gümüşle \kaplamak mit einer Silberschicht überziehen, versilbern
3) bir çatıyı kiremitle \kaplamak ein Dach mit Ziegeln decken
bir çekmecenin içini kâğıtla \kaplamak ein Schubfach mit Papier auslegen [o auskleiden]
duvarı kâğıtla \kaplamak die Wand tapezieren
bir odayı halı ile \kaplamak einen Raum mit Teppich auslegen
4) (yer) einnehmen
fazla yer \kaplamak zu viel Platz einnehmen
5) (bulutlar) bedecken
bulutlar gök yüzünü kapladı der Himmel bedeckte [o überzog] sich mit Wolken

Sözlük Türkçe-Almanca kompakt. 2015.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Schlagen Sie auch in anderen Wörterbüchern nach:

  • kaplamak — i 1) Her yanını örtmek, istila etmek Bulutlar gökyüzünü kapladı. Sessizlik ortalığı kapladı. 2) Çepeçevre sarmak, kuşatmak Evlerin bir tarafını yol, üç tarafını da yine çam ormanları kaplar. S. F. Abasıyanık 3) nsz Bir kabın, bir kılıfın, bir… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kaplamak — ihate ve iştimal etmek, etrafi kapatmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yorgan kaplamak — yorgana çarşaf geçirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yer kaplamak — önemli bir hacim tutmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • HAYK — Kaplamak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • kapsamak — kaplamak, kaplamak istemek; etrafını kaplamak, sarmak; kapmak istemek I, 155, 463; III, 285 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • ortalığı ... götürmek (veya almak) — kaplamak O gün de bir yağmur yağmıştı, ortalığı sel götürmüştü ya, o gün işte. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ŞÜMUL — Kaplamak. İhtivâ etmek. İçine almak. * Hükmü altına almak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • basmak — e, ar 1) Vücudun ağırlığını verecek biçimde ayak tabanını bir yere veya bir şeyin üzerine koymak Bastığın yerlerde güller açtı, sarıldı ayaklarına. C. Külebi 2) Küçük çocuklar ayakta durabilmek 3) Bir şeyi, üzerine kuvvet vererek itmek Motor… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • doldurmak — i 1) Dolmasını sağlamak, dolu duruma getirmek Fazla eşyasını acele acele valize doldurdu. R. H. Karay 2) Araç deposunu akaryakıtla tamamen dolu duruma getirmek 3) nsz Ateşli silahların içine mermi sürmek İki tabanca getirdiler, takır takır… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sarmak — i, ar 1) Çevresini çevirmek, çepeçevre dolanmak, çevrelemek 2) Kuşatmak, çevirmek, ihata etmek Ordu düşmanı sardı. 3) Dolayında yer almak 4) Yayılıp etkisi altına almak, kaplamak Kültür düşüklüğündeki çöküş, yaygın bir hastalık gibi sarar toplumu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”